24 Ocak 2016 Pazar

ASİT VE BAZ TANIMLARI






Asitler, suyla hidrojen iyonları üreten hidrojen bileşiğidir. Hidrojen iyonları çözeltiyi asidik yapar. Asitler mavi turnusol kağıdının rengini kırmızıya çevirir. Eski Türkçede hamız, ve bazı kaynaklarda da ekşit denir.

Bazlar, sulu çözeltilerinde hidroksit (OH) iyonu bulunduran maddelerdir. Bazlar da, asitler gibi turnusol kâğıdı ile ayırt edilebilir. Bazlar kırmızı turnusol kâğıdını maviye dönüştürür.





Kaynak : vikipedia

ASİT VE BAZ TANIMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI




Kaynak : www.slideserve.com

BAZI BİLİM ADAMLARINA GÖRE ASİT-BAZ TANIMLARI


Arrhenius Tanımı
Suya H3O+ (hidronyum) katyonu veren  maddeler ASİT
          Suya OH- (hidroksit) anyonu veren maddeler BAZ 


Bronsted-Lowry Tanımı

Brønsted–Lowry asit-baz tanımı Arrhenius tanımının genişletilmiş halidir. Arrhenius kuramına göre hidroksil grubu içeren maddeler bazken bu kurama göre H+ alan tüm maddeler bazdır. Dolayısıyla Arrhenius tanımına göre asit olan her madde Brønsted–Lowry tanımına göre de asittir. Asitlerin proton (H+ iyonu) veren maddeler, bazların ise proton alan maddeler olarak tanımlanır.
Tanıma göre asit-baz tepkimelerinde asit kendisinin eşlenik bazına, baz da kendisinin eşlenik asidine dönüşür. Yani:
                                     asit + baz kimyasal denge eşlenik baz + eşlenik asit

 Lewis Tanımı

Bronsted asit-baz kavram moleküller aras ndaki proton transferi üzerine odaklan r. Fakat bu tan m, proton transferi olmadan gerçekle en ve benzer özellikler gösteren tepkimeler dikkate al nd nda yetersiz kal r. Bu eksiklik G.N. Lewis ( 1923) taraf ndan önerilen daha genel asitlik kavram ile düzeltildi. Lewis tan m 1930 lar da ancak kendini kabul ettirdi.

    Elektron çifti alan (akseptör) maddeye Lewis asidi, elektron çifti veren(donor) maddeye Lewis baz denir. 

ASİTLER VE BAZLARIN ÖZELLİKLERİ




Asitlerin özellikleri
-Tatları ekşidir.
-Cildi tahriş ederler.Mermere zarar verirler.
-Sulu çözeltileri elektriği iletir.
-Turnusol kağıdını kırmızıya çevirirler.


Bazların özellikleri
-Tatları acıdır.
-Ele kayganlık hissi verirler.
-Cildi tahriş ederler.
-Sulu çözeltileri elektriği iletir.
-Turnusol kağıdını maviye çevirirler.


NOT:Görüldüğü gibi asit ve bazlar birbirinin tam tersi özelliklere sahiptirler. Bunun için bir fen atasözü der ki; “asit ile baz yan yana durmaz.”



Kaynak : http://www.fenokulu.net/

GÜNLÜK HAYATTAN ASİT-BAZ ÖRNEKLERİ






Kaynak : http://www.fenokulu.net/

KUVVETLİ ASİTLER VE BAZLAR

Bir bazın veya asidin ne kadar kuvvetl-zayıf olduğunu anlamak için pH metre denilen bir ölçek kullanırız. 
Ph metre renklerden oluşan bir ölçektir. 14 birime ayrılmıştır.0-7 arası kırmızı renklerden, 7-14 arası ise mavi tonlu renklerden oluşur. Yani 0-7 arası asitleri gösterirken, 7-17 arası bazları gösterir. 7 ise ne asit ne bazı yani nötr özelliği simgeler.




Asitlerin değerlikleriyle, kuvvetli ya da zayıf oluşları arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Asitlerin molekül yapısı ile asitlik gücü arasındaki ilişkiler oldukçada karışıktır. Bununla beraber bir asit, iyonlarına ne kadar kolay ve ne kadar çok ayrılabiliyorsa o kadar kuvvetlidir.

Asitleri kendi aralarında kuvvetlilik bakımından şöyle sıralamak mümkündür.

1) Bir periyotta , elementlerin hidrojenli birleşiklerinin asitlik gücü , hidrojenin bağlı olduğu elementin elektronegatifliği arttıkça artar. Örneğin ; 2. Periyotta soldan sağa doğru sıralanan azot
oksijen ve flüorun hidrojenle oluşturdukları NH3 , H2O ve HF ‘ün asitlik güçleri NH3 < H2O < HF sırasında artar. Ancak , asitlik gücünün , hidrojenin bağlı olduğu elementin elektronegatifliğine paralel olarak artması kuralı , yalnızca aynı periyottaki elementlerin hidrojenli bileşikleri için geçerlidir.

2) Periyodik cetvelde bir grupta yukarıdan aşağıya doğru inildikçe elementlerin atom yarı çapları artarken bu elementlerin hidrojenli bileşiklerinin asitlik gücü , hidrojenin bağlı olduğu elementin atom yarıçapı artıkça artar. Örneğin ; VIIA grubunda yukarıdan aşağıya sıralanan flüor klor , brom ve iyodun hidrojenle oluşturdukları asitlerin asitlik gücü HF < HCI < HBr < HI şeklinde değişir. Grupta yukarıdan aşağıya doğru elektronegatiflik azaldığından , elektronegatifliğe bağlı olarak asitlik kuvveti açıklanmaz.

3) Oksijenli inorganik asitlerde , oksijen sayısı artıkça H+ iyonunun koparılması kolaylaşır. Bu nedenle , daha fazla oksijen taşıyan aynı elementlerden oluşmuş asitlerde asitlik kuvveti artar.
Klor elementinin oluşturduğu oksijenli asitlerin kuvveti , HCIO , HCIO2 , HCIO3 , HCIO4 sırasıyla artar. Ancak , bu tür bir karşılaştırma HNO3 - HCIO3 - HIO3 gibi farklı elementlerden oluşmuş oksijenli asitler arasında yapılmaz.

Bazların da değerlikleriyle kuvvetli ya da zayıf oluşları arasında, doğrudan bir ilişki yoktur. Bazlar , çözeltilerinde iyonlarına ne kadar kolay ve çok ayrılabiliyorsa o kadar kuvvetlidir. Ancak bazlık gücündeki değişmeler, elementlerin periyodik özelliklerine göre aşağıdaki genellemelerle açıklanabilir.

1) Bir periyottaki elementlerden türeyen bazların bazlık gücü, bazı oluşturan elementin iyonlaşma enerjisi ( diğer bir tanımla elektronegatifliği ) arttıkça azalır. Çünkü, iyonlaşma enerjisi arttıkça , atomun elektron tutma gücü de artacak, -OH bağının kopması zorlaşacaktır. Periyodik sistemde soldan sağa doru gidildikçe iyonlaşma enerjisi arttığından, soldan sağa doğru sıralanan elementlerin oluşturdukları bazların bazlık gücü de azalır. Örneğin ; ikinci periyotta sıralanan N, O ve F elementlerinin oluşturdukları bileşiklerin bazlık gücü için, NH3 > H2O > HF sıralaması yapılabilir. Periyodik cetvelin üçüncü sıra elementleri olan Na , Mg ve Al elementlerinin oluşturduğu bazların bazlık gücü için de NaOH > Mg( OH )2 > Al( OH )3 sıralamasını yapmak uygundur.

2) Gruplarda aşağıya doğru inildikçe, iyonlaşma enerjisi (elektronegatifliği) azalır. Dolayısıyla aynı grup elementlerinin oluşturduğu bazlarda -OH bağının kopması aşağıya doru kolaylaşır, bazlık gücü artar. IIA grubunda yukarıdan aşağıya doru sıralanan Be, Mg, Ca, Sr ve Ba elementlerinin oluşturduğu bazların bazlık gücü, Be( OH )2 < Mg( OH )2 < Ca( OH )2 < Sr( OH )2 < Ba( OH )2 şeklinde değişir.

Asit ve bazların zayıf ya da kuvvetli olmaları iyonlaşma dereceleri ile açıklanabilir. Sulu çözeltilerinde HCI , HNO3 ve H2SO4 gibi asitler, tam olarak iyonlaştıklarından kuvvetli asit, tam olarak iyonlaşmayan NH3 zayıf bazdır.

Kaynak : http://arsivbelge.com/

ASİT-BAZ TEPKİMELERİ


Asit Baz Tepkimeleri, Asitlerin kimyada önemli bir bileşik sınıfı olduklarını söyleyebilmek mümkündür. Hatta günlük olarak tükettiğimiz gıda maddelerinin pek çoğunda da asit olduğunu görebilmek mümkündür. Hatta yaşamımızı sürdürmek için belli miktardaki asidin vücudumuz içerisinde yer alması gerektiğini de söyleyebiliriz. Bunların yanı sıra proteinlerin meydana gelmesinde amino asitlerin de tartışılamaz derecede büyük bir öneme sahip olduğunu görebilmek mümkündür. Ayrıca genel olarak baktığımız zaman asitleri yapısında karbon elementi bulunup bulunmamasına göre iki ayrı grupta inceleyebiliriz. Yapısında karbon bulunanlara organik, bulunmayanlara ise inorganik asitler adı verilebilmektedir.

Bazlara baktığımız zaman ise içeriğinde bir adet OH hidroksil iyonu ve en az bir metal olan bileşikler olduğunu görebiliyoruz. Bu özellikleriyle bazlar için metal hidroksitleri diyebilmek mümkündür. Bu bazların çoğunun suda çözünemeyen katı bileşikler olduğu biliniyor. Ancak bazılarının suda kolaylıkla çözündüklerini görebilmek mümkündür. Alkali olarak adlandırılan bu bazların sanayi için büyük bir öneme sahip olduğunu görebiliyoruz.Bu bileşiklerin eskiden odun ve bitki küllerinden elde edildikleri görülmekteydi. Yakıcı alkaliler olarak da bilinen en kuvvetli bazların büyük bir dikkatle kullanılması gerekir. Çok tehlikeli maddeler olarak karşımıza çıkan bu bazlar kıyafetleri parçalayabildiği gibi deriyi de ateş ve kaynar su gibi yakabilmektedir.


Asit Baz Tepkimeleri ve Bölümleri

Asit ya da asidik özelliğe sahip olan maddeler ile baz ya da bazik özelliğe sahip olan maddelerin tepkimesi mümkündür. Bu tepkimelere "nötürleşme tepkimesi" adı da verilmektedir. Bu tepkimelerin maddelerin sınıflarına göre 5 bölüme ayrıldığını görebilmek mümkündür.

Asit- Baz Tepkimesi: Bazlarla tepkimeye giren asitler tuz ve su oluşturmaktadırlar. Ancak bazın NH3 olması durumunda sadece tuz meydana geldiği ve suyun ortaya çıkmadığı görülür. Tuzun, asit anyonu ve baz katyonundan meydana geldiğini görmek mümkündür.

Asit+ Baz = Tuz+ H2O

Asit Oksit- Baz Tepkimesi: Bazlarla tepkimeye giren asit oksitlerin su ve tuz meydana getirdiği görülmektedir.

Asit Oksit+ Baz = Tuz + H2O

Asit- Bazik Oksit Tepkimesi: Basit oksit ile tepkimeye giren asitler in tuz ve su meydana getirdiği görülür.

Asit+ Bazik Oksit = Tuz + H2O

Asit Oksit- Bazik Oksit Tepkimesi: Asit oksitler olarak adlandırılan susuz asitler ile bazik oksitler olarak adlandırılan susuz bazların tepkimeye girmeleri sonucunda sadece tuzun meydana geldiği ve su oluşturmadıkları görülür.

Asit Oksit+ Bazik Oksit = Tuz

Tuz- Asit Tepkimesi: Karbonat iyonu içermekte olan tuzların asitlerle tepkimeye girdiklerini görebilmek mümkündür. Bu tepkimelerin sonucunda tuz ve suyun yanı sıra CO2 de meydana gelmektedir. Bu tür tepkimeleri de asit baz tepkimeleri arasında değerlendirmek mümkündür.

Tuz+ Asit = Tuz + CO2 + H2O


Kaynak : http://www.asit.gen.tr/